Aşağıdaki 12 ilke, Jordan B. Peterson’ın 12 Rules for Life kitabında ve görselde vurguladığı temel fikirlerdir. Her ilkenin arka plan düşüncesi kısaca açıklanır ve ardından günlük hayattan somut bir örnekle desteklenir.
1. Omuzlarınız geride, dimdik durun (Stand up straight with your shoulders back)
Fikir:
Fiziksel duruş, öz güveniniz ve psikolojik sağlamlığınız üzerinde doğrudan etkilidir. Duruşunuzu düzeltmek, kendinize ve başkalarına “ben buradayım, ciddiyim ve sorumluluk alıyorum” mesajını iletir.
Örnek:
- Günlük hayatta bir toplantıya girdiğinizde kambur durmak yerine dik durup göz teması kurmak, hem kendinizi daha kararlı hissetmenize hem de çevrenizdekilerin size daha fazla saygı duymasına yardımcı olur.
2. Kendinize, yardım etmeniz gereken biriymiş gibi davranın (Treat yourself like someone you are responsible for helping)
Fikir:
Bir arkadaşınıza, aile ferdinize veya bakmakla yükümlü olduğunuz bir hastaya nasıl özen gösteriyorsanız kendinize de aynı ilgiyi ve şefkati göstermeniz gerekir.
Örnek:
- Diyet veya egzersiz planınızdaki hedeflere uyarken, genelde başkası için hazırladığınız bir sağlıklı yemeği kendinize de aynı özenle hazırlamak. “Kendim için de aynı çabayı hak ediyorum” diyerek sorumluluk duygusuyla hareket etmek.
3. Sizin iyiliğinizi isteyen insanlarla arkadaş olun (Make friends with people who want the best for you)
Fikir:
Arkadaş çevremiz, değerlerimiz ve ahlaki duruşumuz üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Sizi sürekli aşağı çeken, kötümser, yapıcı olmayan eleştirilere boğan insanlardan uzaklaşmak; hedeflerinizi destekleyen, dürüst ve iyi niyetli insanlarla vakit geçirmek önemlidir.
Örnek:
- Çok yakın olduğunuzu sandığınız bir arkadaşınız sürekli olarak başarılarınızı küçümsüyor veya hevesinizi kırıyorsa ondan uzaklaşmayı tercih etmek ve pozitif bir çevre oluşturmak.
4. Kendinizi, dün olduğunuz kişiyle kıyaslayın; başka birisiyle değil (Compare yourself to who you were yesterday, not to who someone else is today)
Fikir:
Kendi gelişiminizi başkalarının anlık başarılarıyla değil, önceki halinizle karşılaştırmalısınız. Böylece rekabeti dışarıya değil kendinize karşı yapar, ilerlemenizi daha sağlıklı ölçebilirsiniz.
Örnek:
- Yeni bir dil öğrenirken, “arkadaşım benden çok daha hızlı öğrendi” demek yerine “geçen ayki kelime haznemden daha iyiyim” diye düşünmek ve her gün küçük gelişimler yakalamaya odaklanmak.
5. Çocuklarınızın, sizde nefret uyandıracak davranışları yapmasına izin vermeyin (Do not let your children do anything that makes you dislike them)
Fikir:
Ebeveynlikteki en büyük görevlerden biri, çocuğun sosyal açıdan kabul edilemez veya zarar verici davranışlar geliştirmesine engel olmaktır. Bu, çocuğa sınırlar koymayı ve saygılı disiplin uygulamayı gerektirir.
Örnek:
- Çocuğunuz, her istediği şeye öfke nöbetiyle tepki veriyorsa durumu göz ardı etmek yerine nazik ama kararlı bir şekilde kuralları netleştirmek, bu davranışın neden yanlış olduğunu anlatmak.
6. Dünyayı eleştirmeden önce evinizi mükemmel bir düzene sokun (Set your house in perfect order before you criticize the world)
Fikir:
Dünyada yanlış giden şeyleri eleştirmeye başlamadan önce, kendi yaşamımızda veya sorumluluk alanımızda düzen ve denge sağlamalıyız. Bu, kendimize çeki düzen vermek, kontrol edebildiğimiz şeyleri iyileştirmekle başlar.
Örnek:
- Toplumsal olaylar hakkında büyük eleştirilerde bulunmadan önce kendi mali durumunuzu düzene sokmak, üzerinde anlaştığınız sorumlulukları aksatmamak veya ev içi huzuru sağlamak için çaba göstermek.
7. Anlamlı olanı takip edin, geçici olana değil (Pursue what is meaningful, not what is expedient)
Fikir:
Ani, yüzeysel çıkarlar veya kolay gelen yollar yerine uzun vadede tatmin sağlayan, derinlikli ve sorumluluk gerektiren amaçlar peşinde koşun. Anlam, düzen (order) ve kaos arasında doğru dengelerle inşa edilir.
Örnek:
- Kısa yoldan para kazanma hilesine (kolay ama riskli yöntem) girmek yerine, daha uzun sürede olsa severek yapacağınız bir iş kurarak kalıcı ve tatmin edici bir gelecek inşa etmeye çalışmak.
8. Doğruyu söyleyin veya en azından yalan söylemeyin (Tell the truth, or at least, don’t lie)
Fikir:
Doğruyu söylemek, hem başkalarına hem de kendinize karşı dürüst olmaktır. Yalan söylemek, zamanla hem kişiliğinizi hem de çevrenizle olan güven bağını zedeler.
Örnek:
- Küçük bir hatanızı iş arkadaşınızdan saklamak yerine, “Evet, hata yaptım ama düzeltmek için şunları yapacağım” demek ve dürüstlüğün sorumluluğunu üstlenmek.
9. Dinlediğiniz kişinin sizden bilgece bir şeyler bildiğini varsayın (Assume that the person you are listening to might know something you don’t)
Fikir:
Özellikle farklı görüşte biriyle konuşurken ona önyargısız yaklaşmak ve “belki bilmediğim bir şeyi o biliyordur” fikriyle dinlemek gerekir. Bu tutum, öğrenme ve anlayış ufkunuzu genişletir.
Örnek:
- Üniversite mezunu olsanız dahi, bir ustanın iş yerinde size anlattığı pratik çözümleri dikkatle dinleyerek, “Ben daha eğitimliyim, ben daha iyi bilirim” demeden, ondan öğrenmeye açık olmak.
10. Konuşurken net olun (Be precise in your speech)
Fikir:
Kendinizi doğru ifade etmek, yanlış anlaşılmaları önler ve fikirlerinizi daha etkili iletmenizi sağlar. Eksik, belirsiz ve üstü kapalı sözler yerine “ne demek istediğinizi” açıkça dile getirmek önemlidir.
Örnek:
- İş arkadaşınıza “Bu projeyi hemen bitir” demek yerine, “Bu raporun 5 sayfadan oluşmasını, şu analizleri içermesini ve yarına kadar tamamlanmasını istiyorum” diyerek net bir talepte bulunmak.
11. Kaykay yapan çocukları rahat bırakın (Do not bother children when they are skateboarding)
Fikir:
Bu ifade mecazi bir anlatımdır: Çocukların ve gençlerin ufak tehlikeleri deneyimleyerek cesaret, özgüven ve beceri kazanmalarına olanak tanıyın. Aşırı korumacı tutumlar, onların gelişimine ket vurabilir.
Örnek:
- Çocuğunuz parkta ufak tefek tırmanışlar denerken sürekli “Dikkat et düşersin!” diye engel olmak yerine yanında durup gözetim altında ama özgürce denemelerine izin vermek.
12. Yolda bir kediyle karşılaştığınızda onu sevin (Pet a cat when you encounter one on the street)
Fikir:
Hayat ne kadar zor ya da acı verici olursa olsun, küçük güzelliklere ve anlık mutluluklara (kedi sevmek, güzel bir manzarayı seyretmek vb.) dikkat etmek gerekir. Bu, hayatın sıradan ama anlamlı yanlarını takdir etmenin sembolüdür.
Örnek:
- İşten yorgun dönerken, kaldırımda size sokulan bir kediyi kısa bir süre sevmek veya gökyüzünün gün batımındaki renklerine bakarak birkaç dakika durup anın tadını çıkarmak.
Genel Çerçeve: Kaos ve Düzen Arasındaki Denge
Görselin alt kısmında vurgulanan son fikir, kaos ve düzen (chaos and order) arasında bir denge kurmanın gerekliliğidir. Hayat, acı ve belirsizliklerle doludur; ancak bu belirsizlik içinde anlamlı bir amaç aramak ve sorumluluk almak, sürdürülebilir bir tatmin sağlar. Kuralları yerine getirirken katı olmamak, kendinizi ve başkalarını korurken maceralara da izin vermek, hem bireysel hem toplumsal düzeyde bir denge oluşturur.