13 Temmuz 2024, Ankara
Her şey, bir önceki Merrel Run to Sky yarışının ardından Haldun Abi’nin bana, Aladağlar’da koşmaya ne dersin demesiyle başladı; dedim ki, ne demezsin dedim ve hemen Cihan’ı aradım; tamam demesi ile birlikte maceramız başladı; başımıza gelecekleri nereden bilebilirdim ki?
Bu sene, 4 - 7 Temmuz 2024 tarihleri arasında, bir İtalyan dağ, koşu, trekking ve trail ayakkabı markası olan Scarpa’nın sponsorluğunda düzenlenen Aladağlar Epic Trail, Niğde sınırları içerisinde yer alan Aladağlar Milli Parkı içerisinde yapılıyor. Üç güne uzanan yarışın 13K, 25K ve 125K uzunluğunda parkurları mevcut. En uzun parkur olan 125K’lık parkur, Cuma günü 55K, Cumartesi 45K, Pazar günü 25K olarak koşulurken, biz kendimiz için en uygun ve keyifli olacağını düşündüğümüz 25K Scarpa Aladağlar Trail’i seçtik. Toplam 1.167 metre irtifa kazanımı ve 1.162 metre iniş ile keyifli olacağına karar verdik. Emli Vadisi içerisinden başlayan yarış, Eznevit Yaylası’na çıktıktan sonra aşağı inerek başladığı yerde bitiyor.
Kalacak yer olarak, Haldun Abi’nin arkadaşı, karı koca kaya tırmanışçısı olan Recep - Zeynep İnce tarafından işletilen Aladağlar Camping Bungalow’u seçtik. Aladağlar’ın en yüksek zirvesi olan Demirkazık’ı tam karşıdan gören manzarası ile bu samimi konaklama yeri, dağcılık sporları ile ilgilenen yerli ve yabancı bir çok turistin sık kullandığı bir yer. Ortak mutfak ve bungalowlar üzerine kurulu tesiste, misafirler kendi yeme içmelerini, ortak mutfakta kendileri yapıp, kendi tırmanış programlarını yaşama geçiriyor. Sıcak, soğuk su; kablosuz internet, temiz duş, tuvalet gibi imkanların bulunduğu bu yer sıkça tercih edilen bir konaklama mekanı.
Cumartesi öğlen odamıza yerleştikten sonra, yarış kitlerinin dağıtıldığı Çamardı’da bulunan Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun dağ evine geçtik; yarış kitlerimizi aldık ve havaya girmeye başladık. Öyle sanıyorum ki mesafenin bir parça büyük şehirlere uzaklığı ve bir iki hafta sonra yapılan Uludağ Ultra Trail organizasyonu dolayısıyla bu yarışa olan ilgi düşüktü. Gerek sponsor markalar gerek katılımcı sayısının daha fazla olmasını istiyor insan.
Yarış kitlerini alırken öğrendik, Niğde Valisi Cahit Çelik’in kendisi de bu yarışa koşucu olarak katılıyor ve organizasyonun yapılmasını tüm gücüyle destekliyordu; şuraya koşarken bir fotoğrafını bırakalım. Kamu idaresinin bu tür faaliyetleri samimi şekilde desteklemesi çok önemli; umarım devamı önümüzdeki yıllarda da gelir.
Yol yorgunluğu ile akşamki Hollanda milli maçını bile izlemeden dokuz gibi yattım ve sabah beşe kadar deliksiz bir uyku çektim. Cihan ve Haldun Abi de uyanınca patlak gözlerle hazırlandık 🙂 Artık yarışa hazırdık.
Yarışın başlangıç noktası dağlar arasında çok güzel bir vadi içerisindeydi; aracımızı park edip hazırlıklarımızı yapmaya başladık.
Bir süre sonra tamamıyla hazırdık:
Ve yarış başladı:
Son derece keyifli başlayan yarış bir süre sonra benim için zorlu ve sıkıntılı bir hale gelecekti; bunu da kısa bir süre sonra gördüm. Maalesef yarışın daha ilk kilometresinde sağ ayak bileğim burkuldu ve evden çıkarken batonlarımı unutmuş olduğum bir kez daha aklıma geldi, canım sıkıldı. Her iki durum da yarışın ilerleyen saatlerinde bana ciddi bir sorun oluşturdu. Vücudumun sıcaklığı ile başta şiddetli olarak hissetmediğim burkulmanın acısı ve ağrısı, ilerleyen kilometrelerde yerini derin bir sancıya bıraktı; her seferinde adım atarken canım yanıyordu, bir de bunun üzerine rampa çıkış ve iniş eklenince yarışın tümü benim için bir eziyete dönüştü. Yine de ilk CP’ye geldiğimizde keyfim gayet yerindeydi:
Kontrol noktasının ardından yarışa devam edip 25K dönüşünün ardından gözelerden çağlayarak gelen bir pınarın yanından tırmanmaya başladım:
Tırmanma devam ettikçe manzara ve çevrem daha da güzelleşmeye başlamıştı:
Ve daha da güzelleşiyordu:
Bu arada yarışa başlama sürem dört saate yaklaşmıştı ama gerek manzaranın güzelliği gerek burkulan ayağımın sürekli acı vermeye başlaması, gerekse batonlarımın da olmamasıyla vaktin nasıl geçtiğini unutmuştum. Çevremde bırak isimlerini bilmeyi, çoğunu ilk kez gördüğüm tarifi zor rengarenk bitki ve çiçekler bulunuyordu.
Artık bu noktada tırmanış bitmiş, iniş başlamıştı, nasıl bir ortamda olduğumu lütfen kendiniz izleyin görün:
Bir yandan yavaş bir tempoda inişe geçmiş yürüyor bir yandan da çevremi saran dağların durmaksızın görüntülerini çekiyordum:
Geldiğimiz bu noktada bir süre sonra iyice yorulduğumu fark ettim ve kısa bir mesafe, süre videosu çektim; halimi kendiniz görün :)
Ve mesafe artıp süre uzamaya başladıkça konu daha da tatsız bir hal almaya başladı; artık şu videoyu çekerken ne halde olduğumu sanırım şu kısa görüntüden anlayabilirsiniz:
Tabi ben yukarıda bunları yaşarken aşağıda neler olup bittiğinden habersizim; meğerse bu uzun süre sonunda organizasyon sağ olsun, benim tepede kaldığımı bilmeden ve fark etmeden start alanını terk etmeye başlamış, ne zaman ki Haldun Abi ve Cihan, aşağıda koşuyu çoktan tamamladıktan sonra benim gelmediğimi fark etmişler, aramışlar, telefonum çekmiyor; durumu organizasyona bildirip beni aramak için araç ile parkur sonuna iki görevli arkadaşı yönlendirmişler; nitekim parkurun bitimine üç dört km kala beni topallarken bulanlar da onlar oldu; yarışın son bölümünü onlarla araçta tamamladım; sağ olsun benim için bir de ambulans bekletmişler ancak ambulansa ihtiyacım yoktu; birlikte Cihan’ın aracıyla camping alanına döndük; bu bölümün detaylarını aşağıda linkini verdiğim Haldun Abi’nin yarış vlog’unda okuyacaksınız. Ben size şurada, yarış sonunda, Haldun Abi’nin bana kızmışken vermiş olduğu bir poz ile üçümüzün çektiği fotoğrafı bırakmış olayım:
Bu uzun yazıyı okuduktan sonra olup biteni bir de Haldun Abi’nin kamerasından ve güzel anlatımından izlemek isterseniz, işte o zaman sizinle şu keyifli videoyu paylaşmak isterim 🙂
Toparlamak gerekirse, Antalya’nın ardından Niğde’ye de birlikte katıldığımız bu organizasyon bizde keyifli bir tat bıraktı. Günün sonunda, ne olursa olsun, bu tırmanış yarışlarının aynı zamanda doğaya karşı verilen bir mücadele olduğu ve belirli seviyede tehlikeler içerdiğini unutmamak gerekiyor. Bu şekilde daha ciddi sağlık sorunları yaşayan bir çok kişi oldu geçmişte; en azından bu yarışta ben de bu istatistiklere dahil olmadığım için eve mutlulukla döndüm 🙂
Ancak bu kez evde malzemelerim tam, deneyimlerim de artmış bir haldeyim; Haldun Abi ve Cihan ile bir sonra katılacağım yarışları keyifle bekliyorum; son bir not olarak onlara söylemiş olduğum biz söz ile bu yarışı bitireyim; “Arkadaş, ikidir trail running diye beni önce Merrel Sky Run Tahtalı, bu kez de Aladağlar’da tırmandırıyorsunuz; benim bildiğim, izlediğim patika yarışları, ormanlık alanda, ağaçlar arasında yapılır, bu ne böyle; bir dahaki yarışımız lütfen daha az tırmanışlı olsun, teşekkür ederim.”
Bir dahaki macerada görüşmek üzere!
Kütüphane - Nitelikli Diğer Yazı ve Kitaplar İçin