Rodos, 16.08.2023 |
Covid - 19 salgını sırasında yaşanan kapanma süreçleri insanları işlerini yapmaktan alı koyarken onlara haftalarca süren boş zaman verdi ve onları farklı uğraşlara yöneltti. Bilgisayar oyunları, yeni bir dil öğrenme, enstrüman çalma, kitap okuma, film izleme ile vakit geçiren insanlar bir süre sonra sıkıldığında dikkatlerini önce birlikte yaşadıkları kişilere bir süre sonra da kendilerine çevirmeye başladı. Big reset ve büyük istifa hareketi denilen süreçlerin bu dönemde ortaya çıkması bir rastlantı değildir.
Dünyanın bir çok ülkesinde sayıları hiç de azımsanamayacak pek çok insan için bu kapanma dönemi bir anlamda yeniden doğuşun da başlangıcı olmuştur. Dikkatlerini kendi içlerine yönelten bir çok kişi aslında yaşamlarında olumsuz durumlarla karşı karşıya olduklarını görmüş, bunlardan kurtulmanın yollarını aramış ve kimileri de bu yolları yaşama geçirmiştir. Bu sonuçlara yol açan ve kişilerin, kendi yaşamlarını, davranışlarını, duygu ve düşüncelerini derinlemesine incelemesini içeren ve “reflection - self reflection - öz düşünüm” olarak ifade edilen kavram bu yazının konusunu oluşturuyor.
Reflection - Self Reflection - Öz Düşünüm, kişinin, belirli bir olay, kişi ya da gelişme üzerine, bunun kendisindeki etkileri ön plana çıkartarak derin düşünmesi anlamına gelir. Bir başka tanım ise kişinin kendi bilişsel, duygusal ve davranışsal süreçlerine yakından bakması ve bunları değerlendirme becerisidir. Psikolojide, kişinin kendisi üzerindeki yaptığı bu gözlem çalışmasına ayrıca “reflective awareness - yansıtıcı farkındalık” ve “reflective consciousness - yansıtıcı bilinç” adları da verilir.
Öz Düşünüm, “introspection - iç gözlem - murakebe” ve “metacognition - üst biliş, meta biliş” kavramlarını da içerecek şekilde kişinin kendisi ve başkalarına karşı davranışları ile karar verme süreçlerini de inceler ve geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. Yüzyıllar önce Delphi’de Apollo Tapınağı’nın kapısında yazan “Gnothi seauton - Kendini Bil” ifadesi bilinen örneklerdendir.
Öz Düşünüm, kişinin kendisiyle içsel olarak iletişim kurma sürecidir. Kişi, kendi karakteri veya davranışı hakkında düşünmek için zaman ayırdığında, davranışa neden olan sebepleri, bunun nedenlerini, davranışının sonucunun kendisi için ne anlama geldiğini, bu davranışının kendisi üzerindeki etkilerini ve bu davranışını gerekiyorsa değiştirme konusunda neler yapabileceğini inceler. Kişilerin, bu metodu uygulayarak fark ettikleri kendi duygu ve düşüncelerini zaman içerisinde değiştirerek çok daha mutlu bir yaşama ulaştıkları gözlenmiştir.
Öz Düşünüm insana şu yollarla yardımcı olur:
İlk olarak, öz düşünüm bireyin duygusal dengesini güçlendirir. İnsan, öz düşünüm sürecine vakit ayırdığında aslında içine bakmış olur. Bu da duygusal zekanın iki parçasını geliştirir: “self - awareness - öz farkındalık” ve “self concept - kişisel öz - benlik” parçalarını. Öz farkındalık, kişinin duygularını, niteliklerini, eksikliklerini, dürtülerini ve hedeflerini anlamasını ve bunların başkaları üzerindeki etkilerini fark etmesini sağlar. Kişisel öz - benlik kavramı ise kişinin sorunlu duygu ve düşüncelerini kontrol etme ya da yönlendirme ve değişen koşullara uyum sağlama yeteneğini ifade eder. Kişinin bu becerilerini geliştirmesi hem kişisel hem de mesleki yaşamına olumlu faydalar sağlar.
İkinci olarak, öz düşünüm kişinin “self esteem - öz saygı”sını artırır ve karar verme sürecinde şeffaflık sağlar. Öz saygı, kişinin, mesleki, bireysel ve aile yaşamındaki karmaşalarla başa çıkmak için önemlidir. Kişinin öz saygısının gelişmesi ona karar alma, başkaları ile etkili iletişim kurma ve nüfuz oluşturma konularında yardımcı olur. İnsan, kendi özellikleri ve bunları nasıl geliştirebileceği hakkında ne kadar çok düşünürse, kendine güveni de o ölçüde artar. Bir kişi olumlu özellikleri üzerinden mutlu olabilir ve geliştirilmesi gereken özelliklerini de belirleyebilir.
Üçüncü olarak, kendini yansıtma sürecinin etkili olabilmesi için bireyin öncelikle kendisine karşı dürüst olması gerekir. Kişi öz-düşünme yaparken kendine karşı dürüst olduğunda, deneyimlerini doğru anlayabilir; bu öğrendiği ve anladıklarına dayanarak kendisini geliştirebilir, yaşamında değişiklikler yapabilir ve karar verme süreçlerinde daha doğru hareket edebilir.
Dördüncüsü, öz düşünme kişinin gelecekte karşısına çıkacak durumlarda yerine getireceği eylemlerini bugünden belirlemesine ya da değiştirmesine yardımcı olur. Belirli bir durumda normal koşullarda atacağı adımların sonuçlarını bugünden düşünmek, insanı bunlardan geri adım atmaya ve bu yolla ileride başına gelebilecek olumsuz sonuçlardan korumaya yardımcı olabilir. Ya da benzer şekilde, karşı karşıya kalacağı zor bir durumda vereceği kararı ya da gerçekleştireceği eylemi bugünden düşünmek, ileride bu durum meydana geldiğinde, kişinin olumlu bir sonuç elde etmesine de yardımcı olur. Öz düşünme yapan bir kişi kendine şunu sorabilir: Karşıma çıkan durum üzerine atabileceğim adımlardan hangisinin sonuçları daha anlamlıdır? Bu eylemlerden iyi olanı seçecek olursam bu eylemin etkisini artırmak için nasıl geliştirebilirim? Bu yansıtma ve değişim döngüsü - eylemlerden önce, sırasında ve sonra - olmak üzere düzenli olarak bir sürecin parçaları olarak ele alınmalıdır.
Öz düşünme uygulamalarından en çok bilinen iki tanesi kişinin bağımlılıktan kurtulmasına yardımcı olmak amacıyla kurgulanan on iki adımlı program ve Gibbs Çevrimi’dir. Biz aşağıda Gibbs Çevrimi’ni anlatacağız.
Öz Düşünme Uygulaması - Gibbs Çevrimi
Bir akademisyen olan Graham Gibbs, “'Learning by Doing: A Guide to Teaching and Learning Methods - Yaparak Öğrenme: Bir Öğretme ve Öğrenme Rehberi” isimli 1988 basımı kitabında bir çok hususa değinmiş, bunlar arasında, deneyimleyerek öğrenmeyi desteklemek için "yapılandırılmış sorgulama" yöntemini geliştirmiştir. Bu metod, tekrarlanan bir deneyim için sürekli bir iyileştirme döngüsü olarak tasarlanmış, ancak tek başına bir deneyim üzerinde düşünmek için de kullanılabilirdir. Gibbs'in önem verdiği hususlardan bir tanesi, öz düşünme sürecinde duyguların önemine yaptığı vurgudur. Ayrıca değerlendirme safhası bir başka ifade ile neyin iyi gittiğinin yanı sıra neyin yolunda gitmediğini de ayrı bir safha olarak ele alır. Bu ilave aşamalar, kimilerince bir parça kuralcı bulunsa da bu metodu uygulamalı kurslar için faydalı bir model haline getirmektedir.
Böylelikle sahneyi kuruyorsunuz:
- Ne oldu?
- Ne zaman oldu?
- Orada kim(ler) vardı?
- O(nlar) ne yaptı(lar)?
- Sonuç ne oldu?
Kayıt altına alacağınız bilgilerin konuyla ilgili ve özlü olması gerektiğini unutmamak önemlidir. Gerekli olmayan detaylar hakkında not almayın - bunu yaparsanız, sadece kendinizi kandırıyor olacaksınız.
Duygular
Yaşadığınız deneyimle ilgili duygu ve düşüncelerinizi tartışın. Aşağıdaki soruları sormakla başlayabilirsiniz:
- O sırada nasıl hissettiniz?
- O sırada ne düşünüyordunuz?
- Duygularınız, inançlarınız ve değerleriniz bu olay üzerinde nasıl bir etki yarattı?
- Sizce olayla ilgili diğer insanlar ne hissediyordu?
- Sonrasında olay hakkında ne düşündünüz?
Duygularınızı dürüstçe kayıt altına alabilirsiniz, ancak bu kişisel yazının kolay, basit ve hafife kaçmasını engelleyin; daha ziyade kendinizle ciddi bir konuşma yapıyormuş gibi yaklaşın.
Değerlendirme İşler nasıl gitti? Mutlaka olumlu ve olumsuz yönlere odaklanın; olayın bu yönleri hakkında yazın.
- Deneyimin nesi iyiydi ve nesi kötüydü?
- İyi giden neydi? Neler iyi gitmedi?
- Katkılarınız olumlu muydu, olumsuz muydu?
- Eğer zor bir olay hakkında yazıyorsanız, sonrasında durumun iyiye gittiğini ya da sorunun çözüldüğünü hissettiniz mi?
Analiz Bu, anlayışınızı geliştirmek için ne olduğunu anlamlandırdığınız yerdir.
- İşler neden iyi gitti? Yoksa kötü mü gitti?
- Aklınızdaki fikir, teori bu olup biteni nasıl açıklayabilir?
- Yaşadığım deneyim, başkaların tarafından da yaşanmış mı? Eğer öyleyse onlar bunu nasıl karşılamışlar?
- Hangi araştırmalar / teoriler / modeller bu olup biteni anlamama yardımcı olabilir?
- Yaşananlara farklı bir şekilde karşılık verebilir miydim?
- Ne yardımcı olabilir veya işleri iyileştirebilirdi?
Bu bölüm, özellikle ileri düzeyde öz yansıtma çalışmaları için çok önemlidir. Birçok kişi, teori ve deneyimi bir araya getiremedikleri için öz yansıtma süreçlerini tam olarak tamamlayamamaktadır. Sonuç Gibbs öz düşünme çalışmalarında iki farklı sonuç çıkartılmasını önermektedir: aktarılabilir genel bir sonuç ve kişisel durumunuza odaklanan özel bir sonuç. Bunlar normalde birleştirilmiş olarak ifade edilir ve karşımıza çıkar ancak Gibbs’in ileri sürdüğü bu fikir, öz yansıtma çalışmalarınızdan daha iyi sonuç elde etmenize yardımcı olabilir.
- Ne öğrendiniz? Genel olarak ve özel olarak.
- Şimdi neyi daha iyi yapabilirim?
- Farklı bir şey yapabilir miydiniz / yapmalı mıydınız?
- Bununla daha iyi başa çıkmak için hangi becerilere ihtiyacım var?
Eylem Planı Eylem planları, bir dahaki sefere kendinizi geliştirmek için bilmeniz ve yapmanız gereken her şeyi özetler.
- Yeni bilgi ve deneyimlerimi nasıl/nerede kullanabilirim?
- Eylemlerimi nasıl uyarlayacağım veya becerilerimi nasıl geliştireceğim?
- Aynı şey tekrar olsaydı, neyi farklı yapardım?
Son Düşünceler
Öz düşünme mekanizması insanın kendisini tanıması, geliştirmesi, duygu ve düşüncelerine aşina olması davranışlarını değiştirmesi için olmazsa olmaz bir mekanizmadır. Kendisini tanıma yolculuğuna çıkan her bireyin üzerinde zaman ve emek harcaması son derece faydalı olacaktır.
Kütüphane - Nitelikli Diğer Yazı ve Kitaplar İçin